İslami dönem edebi eserler ve özellikleri

ESERLERİN GENEL ÖZELLİKLER
1. İslamiyet öncesi kültür ve İslami kültür iç içedir.
2. Eserlerde toplum hayatını şekillendirme ve yönlendirme amacı güdülmüştür.
3. Eserlerde dini öğretme amacı esas alınmıştır.
4. Hece ölçüsüyle beraber aruz ölçüsü de kullanılmaya başlanmıştır.
5. Dile Arapça ve Farsçadan sözcükler girmiştir.
6. Nazım birimi dörtlük ve beyittir.
7. Arap ve Fars edebiyatında kullanılan nazım şekilleri ile eserler verilmeye başlanmıştır.


 


MESNEVİ:
v   Mesneviler öğüt verici bir olayı anlatan uzun şiirlerdir. (savaş, aşk, tarihi olaylar, din ve tasavvuf)
v   Mesneviler Divan edebiyatında bir bakıma günümüzdeki roman ve hikâyenin yerini tutuyordu.
v   Beyit sayısı sınırsızdır.
v   Her beyit kendi arasında kafiyelidir.(aa, bb, cc, dd...)
v   Aruzun kısa kalıpları ile yazılır.
v   Beş mesnevinin bir araya gelmesiyle hamse oluşur.



KUTADGU BİLİG (Saadet Veren Bilgi, Mutluluk Bilgisi)
1. 1069–1070 yılları arasında Karahanlılar döneminde Yusuf Has Hacip tarafından Tabgaç Buğra Han’a (Satuk Buğra Han)sunulmuştur. İslami dönemin ilk eseridir
2. Manzum bir eserdir. Nazım birimi beyittir 6645 beyitten oluşmuştur.
3. Mesnevi türünde ve aruz ölçüsüyle yazılmış ilk eserdir. Ayrıca 173 tane mani şeklinde dörtlük vardır.
4. Arap harfleriyle yazılmıştır.
5. Karahanlı Türkçesiyle (Hakaniye-Doğu Lehçesi) yazılmıştır.
6. İslamiyet’in etkisiyle Arapça ve Farsça sözcükler etkin bir şekilde kullanılmıştır.
7. Eser didaktik ve alegorik tarzdadır. Hükümdar Kün Toğdu adaleti, Ay Toldı saadeti, Öğdülmiş zekâyı, Odgurmış akıbeti, hayatın sonunu temsil eder.
8. Din, devlet, ahlak, siyaset, toplum konularını işleyen düşüncelere yer verilmiştir.
9. Toplum yaşantısındaki bozuklukların düzeltilmesi, insanların mutlu edilmesi için devlet yöneticilerine öğütler verir.
10. Eserde Türk halkı arasında yaygın olarak kullanılan edebi söyleyişlere, deyimlere bolca yer verilmiştir. Şiirde ahenk ölçü, kafiye, redif gibi öğelerle sağlanmıştır. Birçok mısrada iç kafiye kullanıldığı görülür.
11. Siyasetnamenin ilk örneğidir.
Kutadgu Bilig’de savunulan düşünceler:

·         Her insan diline hakim olmalıdır
·         İnsan, kendisine bir şey sorulunca konuşmalıdır
·         Söz ruhun nasibidir
·         İnsan konuşmaktan çok dinlemeyi öğrenmelidir
·         Söz yerinde kullanılırsa faydalı olur
·         Dil her zaman doğruyu söylemelidir
·         Söz bilgiliden ve büyüklerden dinlenmelidir

Yusuf Has Hacip’in edebi ve fikri yönü:

ü       Eserini didaktik tarzda yazmıştır
ü       Türk edebiyatında ilk siyasetnameyi yazmıştır
ü       Aruz ölçüsünü kullanmıştır
ü       Eserini sembolik olarak yazmıştır
ü       İslami dönemin ilk edebi ürününü yazmıştır
ü       Türk edebiyatındaki ilk mesneviyi yazmıştır


DİVÂNÜ LÛGATİ’T-TÜRK
1. Kaşgarlı Mahmut tarafından 1072’de yazılmaya başlanmış 1074’ta tamamlanmıştır.
2. Türkçeyi, Türk dilinin ve kültürünün zenginliğini Araplara öğretmek için yazılmıştır.
3. Arapça olarak yazılan eserde 7500’den fazla sözcüğe yer verilmiştir. Eserde Türkçe sözcüklere Arapça karşılıklar verilmiş; bu sözcüklerin anlamlarını da açıklamak için sözcüklerin geçtiği destan sagu, sav ve çeşitli dizeler örnek olarak verilmiştir. (Alper Tunga Sagusu, Oğuz Kağan Destanı vb.)
4. Edebiyatımızdaki ilk sözlük ve dilbilgisi kitabı olma özelliğine sahiptir.
5. Türk dilinin grameri ile ilgili bilgiler içerir.
6. Sözlük niteliği dışında edebiyat, folklor ve coğrafya bilgilerini içerir. Eserde Türk boyları tanıtılmıştır. Halkın inanışı, kültürü, gelenek görenekleri, dili ile ilgili bilgiler verir. Kaşgarlı Mahmut bu bilgileri elde etmek için Türk boylarını gezmiştir. Türk boylarının isimlerinin nereden aldıklarına, Türk yer adlarına, Türk illerinin ve boylarının kullandığı ağızlara da değinilmiştir.
7. Arap harfleriyle yazılan bu eser düz yazı özelliği gösterir. Tanıtılan sözcüler ayrıntılarıyla tanıtılmıştır. Sözcükler dizilirken Arapçanın kuralları göz önünde bulundurulmuştur.8
8. Doğu Lehçesi ile yazılmıştır.
9. Eser sekiz bölümden oluşmuştur. Eserin sonunda yayınlanan harita Türk dünyası ile ilgili yayınlanan ilk haritadır.
10. Eserin tek yazma nüshası, İstanbul Millet Kütüphanesi’ndedir.

ATABETÜ’L-HAKÂYIK
1. 12. yy.’ın ilk yarısında Edip Ahmet Yükneki tarafından yazılmıştır.
2. Didaktik bir eserdir. Günümüzdeki Türkçe karşılığı “gerçeklerin eşiği”dir.
3. Eser Hakaniye Lehçesiyle ve Uygur harfleriyle yazılmıştır.
4. Arapça ve Farsçanın etkisi yoktur.
5. Eserin konusu din ve ahlak kurallarıdır. Cömertliğin iyi bir şey olduğunu ileri sürmekte ve Türk karakterini bu yönden öğretmektedir. Ayrıca ilmin her şeyden üstün olduğu gerçeğini savunmaktadır.

Atabetü’l Hakayık’ta savunulan düşünceler:

ü       Saadet yolu bilgi ile bulunur
ü       Kemik için ilik ne ise insan için de bilgi odur
ü       Bir bilgili bin bilgisize denktir
ü       Bilgiyi Çin’de bile olsa arayınız
ü       Cahillik yıkanmayla temizlenemeyen kirdir
ü       Bilgili adam işini bilerek yapar

Edip Ahmet Yükneki’nin edebi ve fikri yönü:

ü       İslami dönemin ikinci eserini yazmıştır
ü       Eserini didaktik tarzda yazmıştır
ü       Eserinde hem dörtlük hem de beyit kullanmıştır
ü       Eseri dilbilim açısından önemlidir



DİVÂN-I HİKMET
1. Hoca Ahmet Yesevî’nin hikmet adını verdiği şiirlerini topladığı eserdir. Ahmet Yesevî’nin hikmetleri İslâmiyet Etkisinde Gelişen Türk Edebiyatı nazım biçimlerinden olan “ilahî”nin ilk örnekleri olarak kabul edilir. Buradan hareketle Ahmet Yesevî’nin de “Dinî-Tasavvufî Türk Halk Şiiri”nin kurucusu olduğu söylenebilir.
2. Tasavvuf edebiyatının kurucusu Ahmet Yesevi tarafından yazılmıştır.
3. Didaktik bir eserdir.
4. Şiirler dörtlüklere ve hece ölçüsüyle (4+2=7’li ve 4+4+4=12’li kalıbı ile oluşturulmuştur) yazılmıştaır. Yarım kafiye kullanılmıştır. Birçok kere de rediften faydalanılmıştır. Dörtlükler koşma biçimindedir. Aruz ölçüsüyle yazılanlar da vardır. Bu kısımlar daha çok gazel tarzındadır.
(Fâ i lâ tün / Fâ i lâ tün / Fâ i lâ tün / Fâ i lâ tün)
(Me fâ î lün / Me fâ î lün /Fe ûlün)
(4 Me fâ î lün – Mef û lü / Me fâ î lü / Me fâ î lü / Fe û lün)
5. Tasavvuf alanında yazılan ilk eserdir.
6. Hakaniye Lehçesiyle (Karahanlı Türkçesiyle) yazılmıştır.
7. Ahmet Yesevi insanlara yol göstermeyi amaçladığı için Hz. Muhammed’e şiirler, sofilere ait menkıbeler, Allah aşkı, dünyanın geçiciliği, dünyadaki maddi şeylerin gereksizliği ile ilgili konular hakkında yazılmıştır
 
NOT: Ahmet Yesevi, islamiyetin esaslarını, şeriatın ahkâmını, İslam’ı yeni kabul etmiş ve ya henüz kabul etmemiş Türklere öğretmek, tasavvufun inceliklerini ve tarikatın adabını telkin etmek için kaleme almış ve eserine “Hikmet” adını vermiştir.

Ahmet Yesevi’nin edebi ve fikri yönü:

Ø       Hikmet tarzı şiir geleneğini başlatmıştır
Ø       Eserini didaktik tarzda kaleme almıştır
Ø       Dini-Tasavvufi halk şiiri onunla başlar
Ø       İlk mutasavvıf olarak “yesevi” tarikatını kurmuştur.
KİTAB-I DEDE KORKUT

·         Destandan halk hikâyesine geçiş döneminin ürünüdür.
·         12 hikâyeden oluşur.
·         Olağanüstü olaylarla gerçeğe uygun olaylar eserde iç içedir.

·         Türklerin eski yaşam tarzları ile ilgili ayrıntılar yanında İslam dini ile ilgili özellikler de vardır.

·         Eserde geçen ‘’Dede Korkut’’meçhul bir halk ozanıdır.

·         Hikâyelerde oğuzların çevredeki boylar ile aralarındaki savaşlar ve kendi iç mücadeleleri yer alır.
·         Hikâyelerin konuları; aşk, yiğitlik, güç gösterisi
·         Kahramanlık ve boylar arasındaki savaştır.

·         15. yy’da kaleme alınmıştır.
·         Eserin yazarı belli değildir.
·         Nazım ile nesir iç içedir.
·         Hakaniye lehçesi kullanılmıştır.


XIII. VE XIV. YÜZYIL (OĞUZ TÜRKÇESİNİN ANADOLUDAKİ İLK ÜRÜNLERİ)

COŞKU VE HEYACANI DİLE GETİREN EDEBİ METİNLER

HALK EDEBİYATI
Halk Edebiyatının Genel Özellikleri:

v      Kullanılan dil halkın kullandığı, konuştuğu dildir.
v      Halk deyimlerine ve güzel halk söyleyişlerine yer verilir.
v      Şair şiirlerini saz eşliğinde, belli bir ezgi ile söyler.
v      Nazım birimi dörtlüktür.
v      Hece ölçüsü kullanılmıştır (genellikle 7’li,8’li ve 11’li).
v      Yarım kafiye kullanılır. Rediften yararlanılır.
v      Azda olsa benzetmelerden faydalanılmıştır.
(Boy serviye, yüz aya, kaş kaleme, diş inciye, yanak güle)
v      İşlenen konular; aşk, tabiat, ayrılık, hasret, ölüm, yiğitlik, toplum, din, zamandan şikâyet sık sık işlenen konulardır.
v      Şiirlerin başlığı yoktur, Nazım şekilleri ile adlandırılır.

C)TEKKE VE TASAVVUF HALK EDEBİYATI

Ø       Dini tasavvufi düşünceyi yaymak düşüncesiyle gelişen bir edebiyattır.
Ø       Bu edebiyatın konusu Allah aşkı ve Vahdet-i Vücud düşüncesidir.
Ø       Şairleri hem divan edebiyatı hem de halk edebiyatı nazım şekillerinde kullanılmıştır.
Ø       Aruz vezni ve hece vezni birlikte kullanılmıştır.
Ø       Dili halkın anlayabileceği bir dildir. 
                                                    
NAZIM ŞEKİLLERİ
İLAHİ:
Dini- Tasavvufi Türk şiiri nazım şeklidir. Bu şiirler, ilahi hikmetleri ve sırları, tasavvuf anlayış ve görüşleri dile getiren, herhangi bir tarikatın izini taşımaksızın Allah’ı ve Peygamberi öven şiirlerdir.
v      Allah’ı övmek ve ona yalvarmak için yazılan şiirlere denir.
v      Özel bir ezgiyle okunur.
v      Hecenin 7’li 8’li 11’li kalıbıyla söylenir.  

NOT: Bu nazım şeklinin öncüsü Yunus Emre’dir. (xııı. yüzyıl)

YUNUS EMRE (1249-1322)
·         Eskişehir’de doğup öldüğü söylenir.
·         Hayatı efsanelerle örülmüştür.
·         Dili sadedir.
·         Allah inancını ve insan sevgisini işler.
·         Şiirlerinde coşkun bir lirizm vardır. Lirik bir şairdir.
·         Şiirlerinde hem aruz hem de hece vezni kullanılmıştır.
·         İşlediği konular yönüyle evrenseldir.
·         Eserleri: Divan, Risaletün Nushiye

Yunus Emre’nin edebi ve fikri yönü:
v      Mutasavvıf bir şairdir
v      Şiirlerinde tasavvufi konular işlemiştir
v      Şiirlerinde sade bir dil kullanmıştır
v      Dini-Tasavvufi halk edebiyatı şairidir

Örnek: 
I.                                                       II.   
Ne varlığa sevinirim,                   Aşkın zincirini üzem,
Ne yokluğa yerinirim,                  Deli olam dağa düşem,
Aşkın ile avunurum,                    Sensin dün ü günü endişem
Bana seni gerek seni.          Bana seni gerek seni.


I.DÖRTLÜK:
Şair, varlığa sevinmediğini, yokluğa yerinmediğini söylemektedir.

II. DÖRTLÜK:
Şair, aşkı zincire benzeterek onu her gün biraz daha sıkmak istediğini, deliler gibi dağa düşmek istediğini, gece gündüz Allah’ı düşündüğünü söylüyor.

Ölçüsü: 4+4 duraklı hece ölçüsü

Nazım birimi: Dörtlük

Nazım şekli: İlahi

Teması: Allah aşkı (ilahi aşk)

Dili: Sade ve öz Türkçe (Oğuz Türkçesi)

Kafiye şeması: aaab, cccb…

Redif ve kafiyeleri:

v      (Sevin-, yerin-, avun-) kelime kökleri
             (-ir, -ir, -ur) =geniş zaman eki
             (-im, -im, -um) =birinci tekil şahıs eki

-irim’ler= Redif (anlamları ve görevleri aynı)
-in’ler= Tam kafiye (iki ses benzerliği)

v      (üze-, düşe-, endişe-) =kelime kökleri
             (-m’ler) = birinci tekil şahıs eki

-m’ler =Redif
-e’ler = Yarım kafiye

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder